Rektör Naci İnci’nin Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrenci ve öğretim üyelerinden yaklaşık 60 bin kişinin kişisel verilerini danışmanlık şirketine sattığı anlaşıldı. Gazeteci yazar Barış Pehlivan, bugün Cumhuriyet’teki köşe yazısında bu skandalı gündeme taşıdı.
Yazısına, “ Öğrencilerin ve kurum mensuplarının kişisel verilerini de içeren veri tabanlarının şirketlerin incelemesine açıldığını ifade ettim’ Bu cümle Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) sunulan bir yazılı ifadede geçiyor. Altında Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Merkezi’nden Mutlu Tunç’un imzası var. Aynı ismin sözlü ifadesinde de “Kişisel verilere erişimi ben sağladım çünkü bunu yapmakla görevlendirildim” dediği ileri sürülüyor.” Cümleleriyle başlayan Barış Pehlivan, 160 yıllık Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrenci, hoca ve personelinin sayısının 60 binden fazla olduğunu ve hepsinin bilgilerinin üniversitede bulunduğunu vurguladı.
Barış Pehlivan ilgili yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Sonra “kayyum” diye nitelendirilen yeni rektör geliyor ve bu özel bilgilerin hepsini bir danışmanlık şirketine veriyor. Malum, aslında bu tür bir bilgiye ulaşabilmek için ya hacker tutarsınız ya da rüşvet verirsiniz. Lakin Boğaziçi Üniversitesi, kendi mensuplarının kişisel verilerini o şirketle üstüne para vererek paylaşıyor.”
Barış Pehlivan, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tuna Tuğcu’ya veri paylaşma skandalıyla ilgili bir ihbar geldiğini ve sonrasında Naci İnci’nin kendisini BTK Başkanlığı görevinden aldığını anlattı ve şu ifadeleri kullandı:
“Boğaziçililerin mahrem bilgilerini korumak için mücadele eden bir profesör baskı üstüne baskı gördü. Üniversitedeki görevinden uzaklaştırıldı. Yetmedi, “kamu hizmetinden de çıkarılma” talebiyle YÖK’e sevk edildi. Gelin görün ki delil ve şahitler Profesör Tuğcu lehineydi. Ve bu yüzden YÖK dosyayı rektörlüğe iade etmek zorunda kaldı.”
Yazsında üniversite yönetiminin bunlarla sınırlı kalmadığını ve Tuna Hoca’ya yakın olan personellerin Boğaziçi’nden sürüldüğünü ya da işten atıldığını ifade eden Pehlivan, “Nasıl bir hırssa, hocanın kurucusu olduğu ve Boğaziçi’nde bilişim projeleri yürüten araştırma merkezi TETAM deyim yerindeyse yok edildi. Öyle ki TETAM yüzde 99 oranında küçültüldü, merkezdeki eşyalar çöp torbalarına kondu.” diye yazdı.